Nefesimizi tutarak ya da su içerek bu istemsiz nahoş durumdan kurtulmaya çalışırız. Ancak sebepsiz sanılan ve uzun sürebilen hıçkırıklar beyin ve kalp gibi hayati organlardaki bir hastalığın habercisi olabilir. Çok hızlı yemek yemek, aşırı alkol ve sigara kullanmak hıçkırığa neden olabilir. Uykuda devam eden hıçkırıkların çoğu patolojik, uykuda kaybolan hıçkırıkların çoğu psikolojik kökenlidir..
Hıçkırık, göğüs boşluğu ile karın boşluğunu birbirinden ayıran ve diyafram adı verilen kasın istem dışı kasılmasını takiben ses tellerinin bulunduğu gırtlak bölgesinin aniden kapanmasıyla oluşur ve bu sırada bir `hık` sesi duyulur. Dakikada 10-20 kez tekrarlayabilen bu kasılmalar diyaframdan başka kaburgalar arasındaki kaslarda da görülebilir.
Hıçkırık çoğu zaman kısa süreli ve zararsızdır ve sağlıklı kişilerde geçici bir rahatsızlık olarak ortaya çıkabilir. Küçük bebeklerde(mide büyüdüğü ve gaz yutulduğu için) ve çok hızlı yemek yiyen(hava yuttukları için) kişilerde görülen hıçkırık buna iyi bir örnektir. Aşırı gülme, gıdıklanma, fazla sigara ve alkol kullanılması, acı yenilmesi, histeri, hava yutulması gibi organik bir hastalığa bağlı olmayan durumlarda da geçici hıçkırık ortaya çıkabilir.
Hıçkırık bazen günlerce-haftalarca kesilmeyip, hastayı ciddi şekilde rahatsız edebilir ve önemli bir hastalığın belirtisi de olabilir. 2 saatten fazla süren hıçkırıklarda, doktora başvurmak gerekir. İnatçı hıçkırık erişkin erkeklerde kadınlara göre daha sıktır. Uzun süreli hıçkırıklar hastanın yemek yemesini, uykusunu, konuşmasını etkiler. Kadınlarda hıçkırığın sebebinin yüzde 90'ını psikolojik kökenli iken bu oran erkeklerde yüzde 10 kadardır. Özellikle 2 günden fazla süren sürekli ve 1 aydan fazla süren inatçı hıçkırık altta yatan enfeksiyondan kansere kadar uzanan bir çok hastalığın ilk belirtisi olabilir. Ayrıca bazen bir hıçkırık atağı bir kalp krizinin tek belirtisi de olabilir. Kısa süreli hıçkırık atakları genellikle yemek sonrası gelişen gastrik distansiyon (midenin şişmesi), alkol ve stres ile daha sık ilişkilidir. Cerrahi girişim sırasında ve sonrasında ortaya çıkan hıçkırıklar da çeşitli rahatsızlıklara yol açar. Hıçkırığın merkez sinir sistemi hastalıklarından mide hastalıklarına kadar çok farklı nedenleri olabilir
Psikolojik nedenler: Heyecan, korku, stres
PATOLOJİK NEDENLER
-En sık patolojik hıçkırık nedeni reflüdür. Reflüsü olan hastalar sadece hıçkırık şikayetiyle hekime başvurabilirler.Bu kişiler uzun süre hıçkırık nöbetine tutulur ve başka reflü hastalığı belirtisi de göstermez. Bu hastaların reflüsü tedavi edildiği zaman hıçkırık da geçer. Herkesi zaman zaman hıçkırık tutabilir, ama reflüsü olan hastalarda hıçkırık daha sık ve uzun süreli görülür.
Toksik ve metabolik sebepler: Alkol, ilaçlar, diyabet, üremi
Ameliyat sonrası sebepler: Genel anestezi, Santral sinir sistemi (beyin)'ne bağlı sebepler: Tümörler(Arka kafa çukuru), travma, menenjit, damarsal sebepler(AV malformasyonlar)
Diyaframın uyarılması: Mide distansiyonu (şişmesi), mide fıtığı, karaciğer büyümesi, dalak
büyümesi. Özellikle süt çocuklarında ilk 6 ayda mide büyümesi olduğundan, fizyolojik hıçkırık sık görülür.
Ayrıca; çeşitli ilaçlar (steroidler, benzodiazepinler), glokom (göz tansiyonu), kulakta yabancı cisim, kir, kıl, farenjit, guatr, zatürre, perikardit (kalp zarı iltihabı), kalp krizi, astım, mediasten ve akciğer tümörleri vagal siniri uyararak hıçkırık sebebi olabilir.Buradaki lenf bezlerinin tüberküloz, sarkoidoz veya başka nedenlerle büyümeleri, frenik sinirin travması, aşırı kalp büyümesi, kalp krizi ve yemek borusu tıkanıkları bu hastalıkların başlıcalarıdır. Zatürre ve akciğer zarları arasında sıvı toplanması da hıçkırığa neden olabilir. Diyafrağma kasının fıtıkları, karaciğer tümör ve apseleri, mide kanseri, dalak infarktüsü, bağırsak tıkanıklığı, akut pankreatit gibi hastalıklarda hıçkırık saptanabilir. Ayrıca, üst batın operasyonları sonrasında da hıçkırık ortaya çıkabilir
Çocuklarda distoniye neden olan hastalıklar(infantil parkinsonizm, Segawa hastalığı, Non-ketotik hiperglisinemi, farber hastalığı, aspatilglukozaminüri, leigh hastalığı, Herediter motor-duysal sensöryal nöropatiler, mukopolisakkoridoz), bazı epilepsiler ve vokal kord paraliziside hıçkırığa neden olur. 2 yaş altı çocuklarda patolojik hıçkırığın en sık nedeni reflü hastalığı iken, fizyojik hıçkırığın en sık nedeni mide büyümesidir.
Hıçkırığın sebebi araştırılırken sıklığı, süresi, hastanın kullandığı ilaçlar, alkol ve sigara kullanımı, bilinen bir hastalığın varlığı, geçirilmiş ameliyatları, hıçkırığın uyku ve stresle ilişkisi sorgulanıp ayrıntılı bir fizik muayene ve detaylı bir tetkikle araştırmak gerekir.
Kısa süreli hıçkırık atakları çoğu zaman kendiliğinden geçmektedir.
Hıçkırığı geçirmek için pratik öneriler
-Soluk elden geldiğince tutularak, diyafram yanıltılır ve yeniden normal soluklanma ritmine dönmesi sağlanır.
-Buzlu su gırtlaktaki glottis spazmı çözülebilir.
-Aç karnına birkaç karanfil çiğnemek, özellikle yaşlılarda iyi sonuç verir.
-Yemek yerken acele edilmemeli ve konuşulmamalıdır. Genelde yavaş konuşmaya özen gösterilmelidir.
-Aç karnına sigara kullanılmamalıdır.
-Aşırı gülmekten kaçınılmalıdır.
-En iyi yöntem poşet ya da kese kağıdı içine nefes alıp verilerek yapılan hiperkarbi tedavisidir.
Uzmana ne zaman başvurulmalı
Bu yöntemlerle giderilemeyen hıçkırık için sakinleştiriciler, kas gevşeticiler, antiepileptikler, antipsikotikler gibi çeşitli ilaçlar etkili olabilir. Geçmediği takdirde hekime başvurulmalıdır. Örneğin difragma titremesi gibi durdurulamayan hıçkırıkda son çare frenik sinirin bir anestezik ilaçla veya cerrahi olarak blokajıdır.
Not:Yandı bu gönlüm, yandı bu gönlüm, yanmada derman buldu bu gönlüm...