Zabıta mesleği öyle güzel meslekki vatanına, milletine ve din,dil,ırk gözetmeksizin halkına yardımı ve onların rahat,huzurlu,sağlıklı yaşamaları için 7/24 çalışırlar.Zorluğu ,riski vardır aslında ama insanlara hizmet etmek onların yüzünü güldürmek, sağlığını korumak bizlere o zorluğu hatırlatmaz hizmete olan aşkı yıpratmaz aksine daha çok hizmet aşkı verir onların gülümsemesi rahat yaşaması.
Dürüstlük bize hayatımızda birşeyler kaybettirmez çevremiz tarafından hep takdir edilir ve güven kazandırır iş yaptığımız zaman arkamızda olurlar. Doğru olmak yalandan uzak olanlar hep iyi yerlere gelmiştir ve hayatında takdire layık işlere başlamışlardır.
Vicdanlı olmak merhamettir acıma duygusudur çevremizdekilere yardım edersek ileride bize kazandırmaları olacak. Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar.
Özellikle çıkarlarını düşünen insanların çoğaldığı, fedakârlığın azaldığı yerlerde yalan dolan, hile, ahlâksızlık artar ve insanlar iki yüzlü olurlar. Böyle bir ortamda doğru sözlü olan, sözünü esirgemeyen ve sakınmadan herkesi eleştiren kişiyi kimse sevmez. Herkes onu kınar, yanından ve yöresinden uzaklaştırmaya çalışır. Çünkü bu kişi doğru sözleriyle ahlâksızlık üzerine bina edilmiş menfaat düzenini bozmaya çalışır ve çok kimseyi rahatsız eder. Dolayısıyla çıkarları zedelenen, kusurları yüzüne söylenen, ikiyüzlülükleri yüzlerine çarpılan insanlar tarafından hor görülüp kovulurlar.
Doğru söz (ağıdan) acıdır.
Kimi insanlara (özellikle yalancı, çıkarcı, ahlâkı bozuk) kusurlarını, yanlışlarını, düzensizliklerini, yolsuzluklarını ortaya çıkaran sözleri yüzüne karşı söylemek çok acı gelir. Çünkü çoklukla bu tür insanlar ya açıklarının ortaya çıkmasını istemezler ya da doğru sandıkları hareketlerinin yanlış olduğunu kabul etmezler.
Doğrunun yardımcısı Allah`tır.
Hak ve adaletten kopmayan, işlerinde doğruluktan ayrılmayan kişiye Yüce Allah her zaman yardım eder. Doğruluk minarede kalmış. Dünyada doğru kimse kalmamıştır. Doğru sandığımız binde bir kişi de içinden eğridir; dıştan göründüğü gibi değildir. Adalet ile zulüm bir yerde barınmaz. Bu iki şey tamamen bir birinin karşıtıdır. Hak, hukuk ve doğruluğun bulunduğu yerde zulüm olamaz, zalimler bulunamaz. Zulmün bulunduğu yerde ise hak yeme, sömürü, eğrilik, azgınlık vardır ve orada da ne adalet ne de âdil vardır. Hak deyince akan sular durur.
“Anlaşmazlıklarda doğruluk, dürüstlük, tarafsızlık, hakkaniyet yolundan hareket edilirse kimsenin söyleyecek bir sözü, eleştirisi kalmaz” anlamında bir söz. Ve biz Zabıtalar doğruluk ve dürüst olmak zorundayız ki hizmet ettigimiz insanların ilk gideceği yer belli olsun.
İnsan bencil olmak için değil de, topluma özgecil bir hizmet vermek için doğar. Sevgi ve hizmet, insanın iki kanadı gibidir. Topluma hizmet, bencilliği öldürürken, hizmeti vereni de güçlendirir. Birey kendini sadece başkalarına hizmet etmekle, evrensele açılmakla doyurabilir. Verilen hizmet deneyimimizi arttırmalı, inancımızı daha da kuvvetlendirmeli, hayata bakışımızı genişletirken iç huzurumuzu da artırmalıdır.
İnsan tek başına yaşamadığına göre, beraber, bir arada bulunduğu, içinde yaşadığı toplumla da bir alma verme ilişkisinde bulunacaktır. Her insanın, toplumdan aldığını hizmet yoluyla topluma geri vermesi gerekir. Bu Hizmet de karşılıksız olarak ve bir fedakârlık anlayışı içerisinde sunulmalıdır. İnsanın, topluma akıllıca ve sevgiyle sunduğu hizmet kendisini de toplumu da yüceltecektir.
Topluma hizmet konularını ise insan hakları, hayvan hakları, sağlık, eğitim, çevre ve kültürel miras gibi başlıklarda toplayabiliriz.
Pekala, niçin topluma hizmet götürmek ve bu değeri yaşatmak durumundayız. Bu bize neler kazandırır? Öncelikle, karşılıksız hizmet yani gönüllülük kavramı ile tanışmış olacağız. Paylaşmayı, farklı olanı görme, tanıma, kabul etmeyi ve uyum sağlamayı öğreneceğiz. Hizmet ederken üretken ve yaratıcı olabileceğimiz gibi, problem çözme yeteneğini de kazanacağız. Dayanışma, birlikte iş görme gibi edinimler sonucu yüksek değerlere sahip dünya insanı olacağız.
Bizler topluma hizmet etmeyi hedef edinmeliyiz Eğitimimizin amacını da bu oluşturmalıdır. Öğrenciler bir eğitimden geçmektedirler. Bu eğitimin amacı, öğrencileri topluma hizmet etmeyi hedef edinen kişiler olarak yetiştirmek olmalıdır. Çocuklar derslerini sadece ezberlenecek laf yığınları olarak görmemelidirler. Derslerde öğrenilen bilgilerle kendilerini yetiştirmeyi ve böbürlenmeden topluma yardım eden insanlar haline gelmelidirler, ama sadece okuyarak değil hayatta edinilen tecrübelerde eğitiliriz aslında. Değerli meslektaşlarım Hizmet aşkı ve doğruluktan ayrılmamak ümidiyle…